Yandan İletken Bağlantısı ve Geliştirilmiş Genel Bakış

From |

Push-in klemensler yeniden icat edildi

Standart klemenslerin inovasyon potansiyeli genellikle hafife alınmaktadır. Phoenix Contact’ın yeni PTV serisi klemensleri artık Push-in Teknolojisinin kullanım avantajlarını vidalı klemensler tarafından sağlanan net genel görünüm ile birleştiriyor – böylece pazarda çok popüler olan yandan iletken girişini mümkün kılıyor. Bu nedenle, markalamanın engelsiz bir görünümü ve kabloyu bükmeden doğrudan iletken girişi artık bir Push-in bağlantısı ile de mümkün.

Turuncu butonu ile Push-in bağlantısı, kullanıldığı hemen hemen tüm endüstriyel
alanlarda akılda kalıcı yer etti. Bu çerçevede, Phoenix Contact son 10 yılını PT (Push-in Teknolojisi) klemensler yelpazesini sistematik olarak genişleterek geçirdi. Şu anda dünyanın dört bir yanındaki kontrol panolarında elektromekanik ve elektronik bileşenlere monte edilmiş bu küçük butonlardan milyarlarca var.

Push-in Teknolojisinin zaferi

Push-in Teknolojisinin gerçek bir başarı hikayesi olduğu kanıtlanmıştır, çünkü avantajları açıktır. Her şeyden önce, bu teknolojinin kolay kullanımı ve yüksek güvenilirlik derecesi, yaygın bir şekilde kabul görmesine yardımcı olmuştur. Uzun süredir diğer bağlantı teknolojilerini tercih eden, ancak Push-in Teknolojisine geçen ve şimdi yay kuvvetine güvenen çok sayıda kullanıcı da var. Bu aynı zamanda yay çeliğinin yıllar içinde daha güvenilir hale gelmesinden ve şimdi sabit kuvvetle uzun vadeli temas stabilitesi sağlamasından kaynaklanmaktadır. Sonuç olarak, bağlantı noktalarının düzenli
kontrolleri artık gerekli değildir.

Uzun yıllar boyunca, uzun süredir hizmet veren vidalı bağlantı teknolojisi de sayısız
yenilikle geliştirilmiştir. Özellikle, vidalı kilitleme mekanizmasının güvenilirliği iyileştirilirken, kullanılan metal malzemelerin kalitesi de istikrarlı bir şekilde artmıştır. Modern vidalı klemensler, zorlu ortam koşullarında bile uzun vadede son derece güvenilirdir.

Push-in Teknolojisinin evriminde bir sonraki adım

Phoenix Contact şu anda Push-in Teknolojisinin evriminde bir sonraki mantıklı adım olan PTV’ye odaklanıyor. PTV, dikey iletken girişine sahip yeni Push-in versiyonudur. Bu
durumda dikey, perspektife bağlı olarak yandan giriş anlamına da gelebilir. Bu nedenle Push-in ve vidalı bağlantı teknolojisinin tüm avantajları tek bir klemenste birleştirilmiştir.

Yaygın bir popülerlik kazanmış olan Push-in Teknolojisi, büyük ölçüde kendi kendini açıklar, ancak esasen klemenslerin yüksüklerle veya sert iletkenlerle doğrudan bağlantısı anlamına gelir. Esnek iletkenleri yüksüksüz bağlarken, buton her zamanki gibi yukarıdan çalıştırılır. Geometrisi nedeniyle, buton, bağlantı noktasını açmak için çeşitli sivri uçlu veya tornavida benzeri aletlerle çalıştırılabilir. Tüm kullanıcılar, PTV için gerekli yerleştirme kuvvetinin – yani, yandan bağlantılı Push-in klemenslerin – kullanımı zaten çok kolay olan PT klemenslerden bile daha düşük olduğunu göreceklerdir. Ek olarak, PTV bağlantı prensibi bundan daha basit olamazdı: ilk olarak, turuncu buton bunun bir Push-in klemens olduğunu gösterir. Yandaki büyük iletken yerleştirme hunisi, iletkenin nereye bağlandığı konusunda sizi şüpheye düşürmez.

Bu yeni iletken yönlendirme türü, PT klemensin normal iletken yönlendirmesinden açıkça farklıdır. PT klemenste iletken, kablo kanalına yukarıdan monte edildiğinde kaçınılmaz olarak kablo bükümü meydana gelir. İletken uzunluğunu belirlerken bunlar dikkate alınmalıdır. Ayrıca etiketlemenin net görülmesi için kablo bükümleri de düzenli olmalıdır. Bu gereklilikler, PTV klemensin düz iletken yönlendirmesi ile ortadan kalkar.

Büyük iletken yerleştirme hunisi, bağlantı noktası daha az görünür olmasına rağmen iletken bağlantısını çok daha kolay hale getirir. PTV klemens, iletken yerleştirmenin
kenarlara çarpması nedeniyle engellenmemesi için tasarlanmıştır. Bu, yüksüksüz esnek iletkenlerin, geriye doğru bükülmeden bağlantı noktalarına kolayca yerleştirilebileceği anlamına gelir.

Kablolar tarafından üstü kapatılmamış markalama

Vidalı klemenslerin kullanıcıları için tanıdık bir özelliği olan PTV serisi, her biri iletken yerleştirme hunilerinin üzerinde bulunan iki yandan markalama oluğuna sahiptir. Her
zamanki düz UC-UCT-TMT tipi etiketler buraya monte edilebilir. Kablo bükümleri, markalama bağlamında da önemlidir, çünkü etiketlerin düz iletkenlere tutturulması çok daha kolaydır ve bağlantı noktalarının atanması daha nettir. Bu, CAE (Bilgisayar Destekli Mühendislik)  planlamasında zaten kullanılan başlangıç-bitiş iletken atamalarının daha iyi karşılandığı anlamına gelir. Ek olarak, bu tür iletken markalama, servis sırasında sorun gidermeyi gerçekten hızlandırabileceğinden, çok sayıda tedarik prosedürünün konusudur.

Vidalı klemensin önemli bir satış argümanı, kolay test edilmesiydi ve her zaman öyle olacaktır. Kullanıcı sadece gerilim test cihazının test probunu vida kafasına yerleştirir. PT klemensin 2,3 mm’lik test delikleri artık PTV klemenslerine de dahil edilmiş ve daha da optimize edilmiştir. Özel akım barası geometrisi kısmen test probunu kaplar ve her
zaman güvenli bir test teması sağlar.

Clipline complete’den Complete line seçeneğine

Yeni klemens ailesi, Clipline complete klemens sistemine sorunsuz bir şekilde entegre edilmiştir. Sistem konsepti, klemensleri farklı bağlantı yöntemleriyle ve mevcut kapsamlı aksesuarlarla birleştirmeyi amaçlamaktadır. Bunlar arasında köprüler, konektörler, test adaptörleri, klemens etiketleri, uyarı etiketleri ve işlevsel ürünler bulunur. Örneğin,
sistem konsepti, besleme için daha büyük bir vidalı klemensin kullanılmasını ve indirici köprü yoluyla PTV klemenslerine potansiyel dağıtım için kullanılmasını sağlar. Bunun
nedeni, köprü kanallarının birbirleriyle aynı hizada olması ve geçmeli köprülerin üniversal kullanım için tasarlanmış olmasıdır.

Clipline complete klemens sisteminin bir parçası olarak, yeni PTV klemens ailesi aynı
zamanda daha da büyük bir sistem konseptine aittir: Complete line. Bu konsept aynı
zamanda Phoenix Contact’ın sunduğu çok sayıda başka kontrol panosu bileşenini de içerir. Complete line, kontrol panosu üretimindeki tüm süreçleri optimize etmeyi amaçlayan teknolojik olarak lider ve koordineli donanım ve yazılım ürünleri, danışmanlık hizmetleri ve sistem çözümlerinden oluşan bir sistemdir. Mühendislikten üretime kadar, Complete line, kontrol panosu üreticileri için geleceğe yönelik destek sağlar.

Özet

Yeni PTV klemenslerde, vidalı klemenslerle ilişkili yandan iletken bağlantısının bilinen prensibi ile başarılı Push-in Teknolojisi birleştirilmiştir. Gerekli alanlarda, yandan iletken bağlantısı daha net görünümlü kablolama sağlar ve iletken ve bağlantı etiketlerinin uygulama ve görünümünü kolaylaştırır. Kullanımı basit ve optimum markalama seçeneklerinin yanı sıra Clipline complete ve Complete line ile tam uyumluluğa sahip kendi kendini açıklayan yeni PTV klemensler, tüm kontrol panosu üreticilerine ve müşterilerine hitap edecektir.

Tek tip iletişim konsepti IO-Link Emniyet

From |

Her makine veya sistemde, giderek daha akıllı hale gelen çok sayıda sensör vardır. Sağladıkları ek veriler, sadece bir örnekten bahsetmek gerekirse, süreçleri optimize etmek için kullanılabilir. IO-Link‘e ek olarak, Emniyetli IO-Link, standart ve işlevsel olarak emniyetli sensörleri kontrol seviyesine bağlamak için tek tip bir iletişim konseptidir.

On yıldan uzun bir süre önce pazara girdiğinden beri, noktadan noktaya teknoloji IO-Link, makine imalatı  ve sistem üretiminde kendini kanıtlamıştır. Uluslararası IO-Link topluluğu tarafından yakın zamanda yayınlanan rakamlar bu ifadeyi doğrulamaktadır. 2021 yılında, devreye alınmış çalışan  IO-Link cihazlarının yıllık sayısı 6,3 milyon nokta olarak gerçekleşti ve bugüne kadar kurulan toplam sayı 27 milyondan fazla arttı. Çok sayıda kullanıcı için IO-Link teknolojisi, makine ve sistem konseptinin önemli bir bileşeni olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun nedeni, IO-Link’in dijitalleşme için olduğu kadar güçlendirici olması, makinelere ve sistemlere monte edilen sensörlerden ve aktüatörlerden gelen bilgi içeriğinde önemli bir artış sağlamasıdır.

Emniyet bileşenlerine sahip IO-Link sistem mimarisi

Emniyet bileşenlerine sahip IO-Link sistem mimarisi

Noktadan noktaya teknolojinin çeşitli faydalarına rağmen – standartlaştırılmış bağlantı kablosu veya bir IO-Link Cihaz Açıklaması (IIOD) aracılığıyla parametrelendirme kolaylığı gibi – eksiklikler de olmuştur. Örneğin, IO-Link genellikle saha kurulumlarında ilgili cihazları çalıştırdıklarında kullanıcılar için bazı işlevsel güvenlik zorluklarına neden olmuştur. Bunun nedeni, piyasada emniyet sensörleri ve aktüatörleri otomasyon sistemine entegre etmek için standart IO-Link ile karşılaştırılabilir bir çözüm bulunmamasıydı. Makine ve sistem konseptinde, çeşitli farklı emniyet sensörleri ve aktüatörlerinin daha önce ilgili değerlendirme sistemine – örneğin, bir arıza emniyetli kontrolör – çeşitli bağlantı kablolarıyla klasik şekilde bağlanması gerekiyordu. IO-Link emniyet sistemi genişletmesi V1.1.3’ün Mart 2022’de yayınlanması, kullanıcıların entegre bir çözüm konsepti uygulamalarını sağlayan bir standart sunmaktadır. Sistem genişlemesi, IO-Link Safety master’larının ve IO-Link Safety cihazlarının kullanımını sağlayan IO-Link Safety temelinde IO-Link Safety’nin kullanımını açıklar.

IO-Link Emniyet cihazlarının üreticiden bağımsız kullanımı

2016’dan bu yana, otomasyon alanında birkaç farklı IO-Link üzerinden emniyet çözümü mevcuttur. Bununla birlikte, dayandıkları IO-Link konseptinin gereksinimlerini karşılamayan üreticiye özgü yaklaşımlardır. Örneğin, PROFIsafe-over-IO-Link cihazları yalnızca eşleşen IO-Link master ile ve yalnızca PROFIsafe sisteminde kullanılabilir. Cihazlar aslında IO-Link Güvenlik cihazları değil, Profisafe sistemi içinde bir abonedir. Profisafe haberleşme paketleri bu amaçla IO-Link üzerinden haberleşir, böylece IO-Link sadece bir iletim yolu görevi görür. IO-Link master, tüm haberleşme bilgilerini Profinet aracılığıyla gerekli emniyet kontrolörüne aktarır (Şekil 1).

Buna karşılık, IO-Link Safety, sensörlerin ve aktüatörlerin ağ bağımsızlığı, standart bir bağlantı teknolojisi, parametrelerin yapılandırılması için bir IODD kullanımı ve cihazların basit bir şekilde değiştirilmesi gibi kullanıcıların takdir ettiği IO-Link’in tüm avantajlarını sunar. Ayrıca, şartnameye uygun olarak tasarlanan IO-Link Emniyet cihazları, hangi üreticinin IO-Link Safety master’ı yaptığına bakılmaksızın kullanılabilir. Bu, kullanıcıların kendi uygulamaları için piyasadaki en uygun cihazı seçebilecekleri anlamına gelir.

Standart IO-Link için bile IO-Link Safety master’ın esnek kullanımı

Bir IO-Link Emniyet çözümünü çalıştırırken, IO-Link Safety master klasik IO-Link çalışma modunda da çalışır. Bu, kullanıcıların yalnızca tek bir cihazda maksimum esnekliğe sahip olduğu anlamına gelir. IO-Link ve IO-Link Safety’nin desteğiyle, bariz soru gelecekte de karışık bir operasyon olup olmayacağıdır. Cevap kesinlikle evet. Karışık çalışma göz önüne alındığında, IO-Link cihazları ve IO-Link Emniyet cihazları, bilgi konusunda daha fazla katma değer sağlayabilir. Belirgin bir uygulama alanı, genellikle acil durdurma düğmesine ek olarak diğer bileşenleri de içeren kontrol ve sinyalizasyon üniteleridir. Yeni standartla, gelecekte gerekli tüm fonksiyonları kapsayacak ve IO-Link Safety master aracılığıyla kontrol sistemine bilgi iletecek tek bir IO-Link cihazı / IO-Link Safety cihazı olacağını varsayabiliriz. Ayrıca, ışık bariyerleri, lazer tarayıcılar veya IO-Link Emniyet merkezleri de bu avantajlardan yararlanacaktır.

IO-Link Emniyet portlarının çeşitli konfigürasyon seçenekleri

IO-Link Emniyet sistemi genişlemesinin kullanılması lehine konuşan ek bir özellik, her IO-Link Emniyet portunun çok çeşitli yapılandırma seçenekleridir. Bunun için sistem genişlemesinde çeşitli “Özellik Seviyeleri” oluşturulmuştur. Güvenli dijital sinyaller ve güvenli olmayan dijital sinyaller, IO-Link, IO-Link Safety çalışma modları ve her iki konseptten oluşan karma mod aracılığıyla yapılandırılabilir ve bu da IO-Link Safety master’ın esnekliğini daha da artırır. Örneğin, aşağıdaki işlevlerle seviye C’yi destekleyen bir IO-Link Emniyet Sınıfı A bağlantı noktasını yapılandırmak mümkün olabilir:

  • IO-Link
  • Emniyetli IO-Link
  • IO-Link ve Emniyetli IO-Link
  • Dijital giriş (DI)
  • Dijital çıkış (DO)
  • İki kanallı emniyetli dijital giriş (FS-DI) (Şekil 2).
Açık PLCnext Teknoloji ekosisteminin PLCnext Engineer mühendislik ortamında bir IO-Link Emniyet cihazının yapılandırılması

Şekil 2: Açık PLCnext Teknoloji ekosisteminin PLCnext Engineer mühendislik ortamında bir IO-Link Emniyet cihazının yapılandırılması

Sistem genişletme ayrıca B Sınıfı bağlantı noktasını da kapsar. Bu, gelecekte IO-Link cihazlarını daha yüksek bir akım gereksinimi ile tedarik edebilecektir. Kapsamlı fonksiyon yelpazesi sayesinde yeni standart, sahada emniyetle ilgili mevcut çözümün kolayca taşınmasını sağlayacaktır. Ayrıca, kullanıcılara dijitalleşme stratejilerini uygulamak için geleceğe yönelik bir konsept sunar.

IODD ile kolay parametre konfigürasyonu

Geçmişte, IO-Link defalarca daha yüksek makine ve sistem kullanılabilirliği, daha verimli üretim süreçleri, azaltılmış makine maliyetleri veya artan performans gibi yönlerle ilişkilendirildi. Yine de fonksiyonel emniyet çoğunlukla bir sorun değildi. Şimdi, yeni IO-Link Emniyet standardı ile, geliştirilen konseptler makinelere ve sistemlere entegre olarak uygulanabilir. Bu yaklaşımlar hakkında öne çıkan şey, IODD ile parametre yapılandırmasının kolaylığı ve IO-Link Emniyet teknolojisinin de desteklediği IO-Link’in mümkün kıldığı cihaz değişimidir. IO-Link teknolojisinin neredeyse tüm faydalarının fonksiyonel emniyet dünyasına girdiği açıkça ortaya çıkıyor.

Makine yapımı için IO-Link Emniyet, sensörlerin ve aktüatörlerin kontrol seviyesine tutarlı bir şekilde bağlanması için önemli bir unsur olduğunu kanıtlamaktadır. İlk IO-Link Emniyet master sistemlerin ve IO-Link Emniyet cihazlarının 2023 gibi erken bir tarihte birkaç tedarikçi tarafından tanıtılacağı varsayılabilir. Sonuçta, standart, makine ve tesis dijitalizasyonu söz konusu olduğunda kullanıcılar için üreticiden bağımsız bir yol oluşturur.

Yeni Makine Yönetmeliğinin geniş kapsamlı sonuçları

2006/42/EC sayılı Makine Direktifinin kapsamlı revizyonu ve buna bağlı olarak Makine Yönetmeliğine geçiş, tüm piyasa oyuncuları için geniş kapsamlı sonuçlar doğuracaktır. Özellikle makine ve emniyet bileşenleri üreticilerinin, özellikle siber güvenlikle ilgili olarak beklenen değişikliklere erken hazırlanmaları önerilir. Makine ve sistem operatörleri de zorlanacaktır. Mevcut risk senaryoları ışığında, yeni otomasyon konseptlerinin üretici ve kullanıcı tarafından ortaklaşa geliştirilmesi ve uygulanması gerekecektir. Kapsamlı çözüm uzmanlığı ile Phoenix Contact onlara yol boyunca destek olacaktır.

Daha fazla bilgi için

Marcel Franzke, Stratejik Ürün Pazarlama – Güvenlik Otomasyon Altyapısı, Phoenix Contact GmbH & Co. KG, Blomberg, Almanya

Güç Kaynakları

From |

Endüstriyel Tesislerde Sürdürülebilir Güç Güvenilirliği;

Önceki yazımızda Endüstriyel tesislerde Sürdürülebilir Enerji verimliliği konusunda
bireysel ve endüstri bakışı ile sizlere bilgi aktarmıştık, bu yazımızda ise güç güvenilirliği ve güç kaynaklarında bahsedeceğiz.  Güç güvenilirliği, Phoenix Contact’ın şirket amacını oluşturan “sürdürülebilir bir gelecek vizyonu”nda oldukça temel konumdadır. Öncelikle “güç güvenilirliği ve güç kaynağı nedir?” sorularını cevaplayalım.

Güç kaynağı denilince birçoğumuzun aklına konutlarımızda kullandığımız şarj cihazları geliyor. Fakat endüstri sektöründe güç kaynakları, çok farklı ürün gamına sahip önemli bir noktadadır. Güç kaynakları AC/DC veya DC/DC çeviren ileri teknoloji cihazlardır .Teknolojinin ve yarı iletkenlerin gelişmesi ile yeni nesil IGBT ile çalışan akıllı güç kaynaklarının kullanımı da yaygınlaşmıştır. Güç kaynakları DC akımının ihtiyaç olduğu yerlerde kullanılır. Günlük yaşantımızda elektronik cihazlarımızın şarj edilmesi, LED aydınlatmalar, bilgisayarlar örnek verilebilir. Endüstriyel tesislerde ise DC yardımcı besleme, telekom sistemleri, DC motorlar, kontrol sistemleri gibi örnekler verebiliriz.

Neden güç kaynakları bu kadar önemlidir ve güç güvenilirliği ile arasındaki bağlantı nedir? Endüstriyel tesislerde DC sistemlerin stabil ve güvenilir olması sistemin sürekliliği ve cihazlarınızın koruması için önem taşır. DC sistemleri besleyen güç kaynaklarının yüksek teknoloji ve standartlarda üretilmiş test edilmiş olması gerekmektedir. DC
sistemlerdeki gücün stabil, kesintisiz, korumalı olması gerekmektedir.

Phoenix Contact endüstriyel güç kaynakları yeni nesil teknolojisi sayesinde güvenilir ve doğru DC güç beslemesi sağlar. Geniş güç kaynakları ürün gamımız ile uçtan uca her segmente uygun ürün çözümlerimizi biraz daha yakından tanıyalım.

Ürün yönetiminin temelinde bir ürün gamı tasarlanırken segmentasyon yapılması ve personalar belirlenmesi oldukça önemlidir. Phoenix Contact güç kaynakları ürün gamı stratejileri de bu perspektif ile geliştirilmiştir. Teknik ve ticari olarak 360 derece tüm kullanıcılara çözüm sunacak ürünler ile donatılmıştır. Tüm güç kaynaklarımızda kısa
devre koruması ve endüstriyel standartlarda test edilmiş olması ön koşuldur. Ek olarak segmentasyona göre konumlandırmamız aşağıdaki gibidir;

Güç kaynağı segmentasyon üçgeni

QUINT POWER

Phoenix Contact Quint Power güç kaynağı ürün gamı ağır şartlarda test edilmiş üst
segment ürünler içermektedir. 1 ve 3 fazlı modellerin bulunduğu ürün gamında 40A ‘e kadar modeller bulunmaktadır.

Quint Power’ın öne çıkan özellikleri;

  • NFC teknolojisi ile programlama sayesinde hızlı ve kolay programlama yapabilirsiniz.
  • Power Boost özelliği ile nominal akımın 1,5 katına kadar büyük yüklere güvenilir yol verme.
  • Phoenix Contact’a özel SFB (Sigorta Attırma) teknolojisi; SFB teknolojisi sayesinde kontrol sistemi ve diğer yükler kesintiden etkilenmeden çalışmaya devam eder.
  • Kontak çıkışları sayesinde izleme sisteminiz ile tam olarak entegrasyon.

TRIO POWER

Phoenix Contact Trio Power güç kaynakları ürün gamı ile dar alanlarda montaj kolaylığı ve yer tasarrufu sağlayın. Özel tasarlanmış kompakt tasarıma sahip trio serisinin push in bağlantı teknolojisi ile montaj ve alan verimliliğinizi en üst seviyeye taşıyabilirsiniz.

Trio Power’ın öne çıkan özellikleri;

  • Kompakt tasarım
  • Push in bağlantı
  • Güç rezervi
  • Kontak ve izleme çıkışları

ESSENTIAL POWER

Essential serisi özel olarak pazar ihtiyacına yönelik tasarlanmış ürünleri içerir. 1 ve 3 fazlı modellerden oluşan Essential serisinde 40A’e kadar modeller mevcuttur. Ekonomik ve çevreci tasarıma sahip olan Essential serisi DC gücün ihtiyaç olduğu projelerde
avantaj sağlamaktadır.

Phoenix Contact olarak 100 yıldır üstün teknoloji ve geliştirme gücümüzü sürdürülebilir yeşil gelecek tasarlamaya adıyoruz. Bu yolda sunduğumuz çözümlerden güç kaynakları ailemiz ile uçtan uca güç güvenilirliği sağlıyoruz. Sizler de projelerinize en uygun güç kaynakları serimizle tanışmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Tek Adımda Markalama ve Uygulama ile Daha Fazla Verimlilik

From |

Endüstriyel markalamada yüzde 60’ a varan zaman tasarrufu

Endüstriyel markalama süreçlerinin içinde olan herkes, okunaklı ve kalıcı işaretlemenin önemini anlayacaktır. Ancak, etiketleri tek tek monte etmenin ne kadar zaman alıcı ve bazen de zorlu bir görev olduğunu da bileceklerdir. Özellikle de çok sayıda kablonun markalanması söz konusu olduğunda.

Net, kolay görülebilir ve kalıcı markalama, operasyonel güvenliği artırmakla birlikte iş akışlarını da basitleştirir. Bir kontrol panosunun yaşam döngüsü boyunca üretim operasyonlarındaki değişiklikler, modernizasyon veya bakım önlemleri gibi süreçler, tüm bileşenler nizami bir şekilde markalanmışsa çok daha verimli olarak gerçekleştirilebilir. Bir kontrol panosunun toplam üretim süresinin yüzde 30’una kadarı sadece kabloların ve cihazların etiketlerinin markalanması, bu etiketlerin ayrılması ve monte edilmesi için harcanır.

Otomatik endüstriyel markalama

En azından şimdiye kadar durum böyleydi… Phoenix Contact’ın Thermomark E Serisi markalama sistemi, çeşitli markalama malzemelerinin baskısını ve uygulamasını tek bir proses adımında otomatikleştiren ve birleştiren modüler bir sistemdir. Sonuç olarak, endüstriyel markalamada yüzde 60’lık zaman tasarrufu sağlanması mümkün olmaktadır. Kullanıcı, iş akışının ilk adımında gerekli kablo markalama çözümlerini tek tek yazdırmak, ardından etiketleri tek tek  ayırmak ve son olarak bu etiketleri manuel olarak monte etmenin zaman alıcı işlem adımlarını takip etmek yerine, Thermomark E Serisini kullanarak kolay ve son derece verimli bir markalama işleminin avantajlarından
yararlanabilir. Otomatik markalama ve uygulama süreci, istikrarlı olarak yüksek markalama kalitesi sağlar ve bu da markalama çözümünün uzun ömürlülüğünü ve dayanıklılığını garanti altına alır.

Modüler markalama sistemi

Thermomark E Serisi, kablo markalamanın yanı sıra klemens markalama için de çeşitli çözümler sağlayan dört aplikatörden oluşur.  Etiketler yazıcıda markalanır ve daha sonra aplikatör tarafından kablolara otomatik olarak monte edilir.

Bu dört aplikatör, rulo formatında etiketleri markalamak için kullanılan standart bir
termal transfer rulo yazıcısına monte edilir. Bu nedenle sadece markalama işlemini
uygulamak için sistemden ayrı, özel bir cihaza gerek kalmamaktadır. Böylece kullanıcılar alışılagelen şekilde manuel markalama veya otomatik markalama yapmak için son derece esnek ve uygulamaya özel kullanım imkânı sunan modüler bir markalama
sistemine sahip olacaktır.

Otomatik kablo markalama

Kullanıcılara kabloların otomatik olarak markalanması için üç farklı aplikatör sağlanır:

Thermomark E.Wire, üçgen şekilleri nedeniyle üç taraftan işaretlenebilen radyal ve
eksenel kaydırmalı kablo etiketleri oluşturmak için kullanılmaktadır. Bu operasyon kabloya uygulanmış etiketlerin mükemmel görünürlüğü ile sonuçlanır. Sıcak pres baskı sayesinde etiketin yerinden çıkmasının önüne geçilmektedir. Kesintisiz malzeme formatı ile, 1,8 – 5,6 mm arasındaki tüm çaplar, çeşitli genişliklerde mevcut olan tek bir malzeme ile karşılanabilir. Çalışmayı kolaylaştırmak için kablo çapı otomatik olarak ölçülür; bu ölçüme dayanarak, markalama yazılımı etiketin optimum boyutunu
belirlemeye yardımcı olur.

Thermomark E.Sleeve aplikatörü, daralan makaronları kesintisiz formatta işler ve 15 – 51 mm arasındaki herhangi bir uzunluğa kadar ayrı ayrı keser. Ek olarak, aplikatör
daralan makaronun ucunu açar ve böylece markalanmış etiketler kablolara çok hızlı ve kolay bir şekilde uygulanır. Fotoelektrik bariyerler ve otomatik malzeme algılama özelliği sayesinde, markalanıp hazır hale gelen kablolar artık son montaja hazır olarak cihazdan çıkmaktadır.

Thermomark E.Wrap, 2 ila 16 mm arasındaki silindirik nesnelere sarmal kablo
etiketlerini otomatik olarak uygular. Bu etiketler kablo markalanması söz konusu olduğunda önemlidir, çünkü basılı yüzeyi korumak için ek bir koruyucu lamine katmana sahiptirler. Sonuç olarak örneğin açık havada bile kullanılabilen son derece esnek bir markalama çözümü ortaya çıkmaktadır. Cihazın kullanımını mümkün olduğunca kolaylaştırmak için, markalamanın her zaman kablo ucundan referansla istenen
mesafeye uygulanmasını sağlayan ayarlanabilir bir ölçüm skalasına mevcuttur.

Kesintisiz malzeme formatında klemens markalama

Thermomark E.Vario, klemens markalama için bir çözümdür. Phoenix Contact’ın Complete Line klemenslerini kesintisiz formatta sadece iki malzeme ile markalama imkânı sunar. Bir malzeme derin markalama yuvası için, diğeri ise düz markalama yuvası içindir. Kesintisiz format sayesinde, farklı genişliklerin sayısından bağımsız olarak 3,5 – 1.000 mm arasındaki herhangi bir adım genişliği uygulanabilir. Markalama malzemesinin yenilikçi geometrisi sayesinde markalama yuvasına mükemmel uyumluluk sağlanır. Ek olarak, tekli etiketler perfore edilen uzunluk boyunca çok kolay bir şekilde ayrılabilir ve yine yerine monte edilebilir.

Yazılım destekli markalama süreçleri

Thermomark E Serisi sistem çözümü, belirli uygulamalara yönelik yazılım fonksiyonları ile tamamlanır: Ortak CAE (bilgisayar destekli mühendislik) sistemlerinden markalama yazılımına özel veri aktarımları, otomatik ve zaman kazandıran veri işleme imkânı sağlar. Markalama yazılımı, hem doğrudan kontrol panosunda önünde çalışırken yazıcı üzerindeki ekran hem de masaüstü bilgisayardaki markalama yazılımı aracılığıyla kullanıcıyı tüm kablo markalama işlemi boyunca adım adım yönlendirir.

IEC 61439 standardı, alçak gerilim şalt cihazları için güvenlikle ilgili gereklilikleri düzenler. Burada, bir kontrol panosundaki tüm cihazların, bileşenlerin ve devrelerin açıkça ve kalıcı olarak tanımlanabilir olması gerektiği belirtilmektedir. Ek olarak, tüm tanımlama biçimleri IEC 81346’ya uygun olarak gerçekleştirilmeli ve devre şemasındaki tanımlamalarla eşlenik olmalıdır. Tutarlı ve izlenebilir dokümantasyon sağlamanın tek yolu budur. Günümüzde, çoğu şirket CAE programları ile çalışmaktadır; bu nedenle
devre şeması dijital olarak hazır durumdadır. Otomatik ve zaman kazandıran veri işlemek amacıyla, markalama bilgilerini devre şemasından markalama yazılımına otomatik olarak aktarmak için verimli veri içe aktarma işlevleri kullanılır. Bu, CAE programlarına doğrudan arayüzler aracılığıyla veya bilinen elektronik tablo formatları kullanılarak yapılabilir.

Özet

Phoenix Contact’ın Thermomark E Serisi ile kullanıcılar, manuel markalama uygulama süreçlerine kıyasla yüzde 60 oranında zaman tasarrufu elde edebilmektedirler. Üretim hacminde artış olması durumunda, aynı sayıda çalışan ile verimlilik oranı önemli ölçüde artırılabilir. Buna ek olarak insana bağlı performans değişikliklerinden etkilenmeyecek olan markalama ve uygulama kalitesi her zaman sabit kalacaktır.

Sonuç olarak, bu yenilikçi sistem ile endüstriyel markalama alanında verimlilik ve kalite açısından doğru planlama yapmak artık mümkündür.

Daha fazla bilgi için

www.phoenixcontact.com/eseries

Endüstriyel Tesislerde Sürdürülebilir Enerji Verimliliği

From |

Global trend analizlerinde enerji maliyetlerinin ve enerjiye olan talebin artışı Enerji verimliliğinin oldukça önemli olduğunu bizlere göstermektedir. “Enerjiyi verimli kullanmak” ve “Tasarruf yapmak” gibi terimler hem Endüstride hem de bireylerin günlük yaşantısında birer sorumluluk haline gelmiştir. Bu kapsamda bireysel olarak yapacağımız küçük adımlar ve endüstride akıllı sistemler sayesinde enerjiyi verimli kullanarak gelecek nesillere sürdürülebilir bir gelecek bırakabiliriz.

Enerji tüketiminin bilinçsiz olması sebebiyle mevcut enerji kaynaklarımızın daha verimli nasıl kullanılacağı konusunda bir çok çözüm ve olanaklar oluşturmuştur. Phoenix Contact olarak gelecek nesillere sürdürülebilir ve yeşil bir gelecek bırakmak için 100 yıllık inovasyon tutkumuzla akılla çözümler geliştiriyoruz. Bu yazımızda enerji tasarrufundan çok enerjiyi verimli ve akıllı kullanmak, sürdürülebilir enerji verimliliğinde dikkat edilmesi gereken adımlara odaklanacağız.

Öncelikle “Enerji verimliliği” denince aklımıza mevcut kaynakların daha az kullanılması geliyor. Hepinizin aklına evlerimizde yaptığımız basit eylemler geldiğini tahmin ediyorum. Bu tarz eylemler elbette çok önemlidir fakat akıllı sistemler ve ölçme gibi teknolojik altyapılar eklendiğinde enerji verimliliği kapsamına girer. Bu kapsamda akıllı aydınlatma otomasyonu ve akıllı termostatları örnek verebiliriz.

“Enerji verimliliği” temelde aktif enerji ve pasif enerji verimliliği olarak ikiye ayrılır. Pasif enerji verimliliği temel ve kolay aktiviteleri içerir, akıllı sistemler içermez. Örnek olarak mevcut binanıza yalıtım yapılmasını verebiliriz. Aktif enerji verimliliği ise otomasyon izleme ve akıllı sistemler içeren maliyeti olan ama katma değeri yüksek olan aksiyonlardır. Örnek olarak ölçme analiz sistemleri, aydınlatma otomasyonu, bina yönetim sistemlerini verebiliriz. Günlük hayattan verdiğimiz bu örneklerle birlikte endüstrideki uygulamalarına göz atalım.

Enerji verimliliğinin amacı daha az enerji kullanarak daha verimli hizmet elde edebilmektir. Enerji maliyetlerinin artışı birim üretimdeki maliyetin bile hesaplanması ve azaltılması için neler yapılması gerektiği konusunda farkındalık yaratmıştır. Bu sayede ürün maliyetlerinizi düşürebilir ve daha karlı üretim yapabilirsiniz. Bunun için yapılacak olan sistemlere “enerji verimliliği sistemleri” denir. Enerji verimliliği sistemleri akıllı otomasyonlardan oluşur.
Sürdürülebilir enerji verimliliği döngüsü 3 temel adımdan oluşur;

• Ölçme
• Temel unsurların belirlenmesi
• Kontrol ve İzleme geliştirme

Ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz” mottosunu bir çoğunuz duymuştur. Enerji verimliliğin ilk adımında “ÖLÇME” yer almaktadır. “ÖLÇME” ilk yapılması gereken adımdır ve çok önemli bir temeldir. Ancak ölçebildiğiniz ve izleyebildiğiniz kadar verimli olabilirsiniz. “ÖLÇME” adımı için en önemli ihtiyaç ise enerji analizörüdür. Enerji analizörleri sahadaki tüketimlerin ölçülmesi için kullanılan yeni nesil akıllı elektronik cihazlardır. Enerji analizörlerine enerji verimliliği, enerji kalitesi, tüketim analizi gibi ölçümler için ihtiyaç duyulur. Enerji analizörleri panolarda, makinelerde ve endüstriyel tesislerde kullanılır. Phoenix Contact Empro enerji analizörleri akıllı algoritması ve yüksek hassasiyetli ölçme teknolojisi ile enerji ölçer ve analiz eder.

Enerji Analizörü seçilirken dikkat edilmesi gerekenler;

  • Hangi Parametreleri ölçmek istiyorum?
  • Ölçme hassasiyeti?
  • Haberleşme gerekli mi?
  • Enerji yönetim yazılımı ile entegrasyon sağlanacakmı?
  • Enerji analizörü nerede kullanılacak? Pano içi Ray tipi veya Pano kapağında montaj olabilir.

Ölçme sistemlerinde kullanılan enerji analizörlerindeki en önemli özelliklerden biri de haberleşme olmasıdır. Gelişmiş haberleşme altyapısına sahip Empro enerji analizörleri Modbus, Profinet ve Ethernet IP ile kolayca veri aktarımına olanak sunar.

Diğer bir önemli adım olan kontrol ve izleme geliştirme için Phoenix Contact Proficloud bulut tabanlı yeni nesil kullanıcı dostu enerji yönetim sisteminden verileriniz kolayca izlenir. Phoenix Contact yeni nesil Enerji yönetimi yazılımları esnek ve bulut teknolojisi ile cihazlardan alınan verileri tüketim analizi olarak gerçek zamanlı sunar.

Proficloud.io Phoenix Contact’ın yeni nesil kullanıcı dostu tak çalıştır bir IIoT platformudur. Günümüz teknolojisinde bulut yazılım çözümlerine olan talebi hepimiz görmekteyiz. Esnek ve gelişmiş bulut teknolojisine sahip olan Proficloud.io ile kurulum ve yatırım maliyetinden tasarruf yaparak hızlı ve verimli projelendirme sağlayabilirsiniz.

Proficloud’un sunduğu ayrıcalıklar ile sizlerde enerji verimliliğinizi üst segmente taşıyabilirsiniz;

  • 8 görsel opsiyon ile istatiksel veri gösterimi
  • Enerji güç gibi birçok parametreyi görselleştirme
  • Başka marka sayaçlarda data alma .csv file.csv formatında data
  • Görsel enerji performansı
  • Fonksiyonel raporlama
  • Alarm yönetimi

Phoenix Contact Sürdürülebilir Enerji verimliliği için yapılacak olan adımlarda yenilikçi teknolojisi ve esnek ürün gamı ile uçtan uca çözüm sunar. Bu sayede bireysel ve endüstri alanında alacağımız aksiyonlar ile gelecek nesillere çevreci ve yeşil bir dünya miras bırakabiliriz.

Makine Mühendisliği Uygulamalarında Geçmeli Yapı

From |

Push-in teknolojili geçmeli klemensler modüler makine konseptini destekliyor

Alman makine ve sistem mühendisliği firmaları global pazar liderlerdir. Büyük makineler nakliye için parçalara ayrılır. Bu durum, fiş-soketli konnektörler için kullanım alanı yaratır. Push-in teknolojili fiş-soketli modüler klemensler modüler makine konsepti için entegre bir yaklaşım sunmaktadır.

Sahada ve kumanda panosunda kullanım

Geçmeli konnektörlerin kullanım yerleri kabaca ikiye ayrılır: IP67’ye varan yüksek
koruma sınıflarında saha uygulamaları ve IP20 koruma sınıfında kumanda panosunda kullanım. Saha kablolamasında fiş-soketli yapı söz konusu olduğunda sinyal kablolaması odak noktasıdır, örneğin M12 ve M8 konnektörlü sensör aktüatör kablolaması gibi. Ortam koşulları ekstrem olduğunda, kumanda panosuna geçiş için hem sinyal hem de güç kablolamasında sanayi tipi geçmeli konnektörlere ihtiyaç vardır. Phoenix Contact Heavycon ürün gamındaki konnektörler sıklıkla bu tip uygulamalarda kullanılır. Diğer bir kategori sahadan kumanda panosuna kesintisiz taşınan fiş-soketli bağlantıları içerir. Bunların içinde örneğin RJ45 konnektörlü kablolar veya montaj rayındaki klemensler üzerine  takılan fişler yer alır.

Kumanda panosunda, geçmeli konnektörlerin yüksek kullanım potansiyeli vardır. Phoenix Contact Clipline klemens sistemindeki Combi ürün gamını meydana getiren  geçmeli klemensler, bağlantının kolayca ayrılıp birleştirilebilmesini sağlayarak sinyal ve güç kablolamasında etkin ve güvenilir bağlantı sağlar. Combi ürün gamı küçük NS15 rayları için kompakt klemenslerden başlayarak 1.5 – 6 mm² kesitte standart NS35
raylara takılan çok çeşitli taban klemenslerine kadar uzanır.

Verimli montaj

Combi ürün gamında yer alan geçmeli klemensler dört farklı bağlantı teknolojisinde mevcuttur: yaylı, hızlı, vidalı ve push-in bağlantılı. Özellikle push-in teknolojili
klemensler kolay ve alet kullanmadan bağlantı imkanı sağlarlar ve ekipman üreticilerinin üretim sürelerini kısaltırlar. İçerisindeki yay, push-in teknolojili klemenslerin temelini oluşturur. Tek telli ve yüksüklü çok telli iletkenler push-in klemenslere direkt olarak takılabilir. Gerektirdiği düşük takma kuvveti sayesinde kablaj hızlı ve kolaydır. Bu,
montaj sürelerini kısaltır ve makine imalatı maliyetlerini düşürür. Çok telli iletkenlerde ise, klemensi açmak için tornavida ile turuncu düğmeye basılır.

Klemens dizisinin kumanda panosundan çıkan kablosu geçmeli ise aşağıdaki
kombinasyon kullanılabilir: bir tarafı sabit bağlantılı diğer tarafı geçmeli.  Bu yapı modülerlik sağlar.

Standartlaştırma ve modülerleştirme

Makine mühendisliğinde; büyük makinelerin içindeki her bir kısımın birbirinden ayrı olarak kurulumunu sağlayan modüler makine konseptleri sürekli gelişmektedir. Bu şekilde makine parçalarının nihai kullanım yerine taşınması kolaylaşır. Ayrıca bir makinedeki modüler yapı başka bir makinede kullanılabileceği için sinerji yaratılır. Modüler makine düzeneklerinin bağlantısında taban klemensi ve fiş şeklindeki geçmeli konnektörler uygun bir çözüm oluşturur.

Modülerleştirme standartlaşma olmadan gerçekleşmez. Clipline complete modüler
klemens sistemi, push-in teknolojisiyle üretim sürelerini kısaltmanın yanı sıra, özellikle Combi serisi geçmeli klemenslerle standartlaşmayı basitleştirmektedir. Çünkü bu geçmeli konnektörlerin bağlantı bölgeleri aynıdır. Örneğin fişlerin konnektör profilleri aynı olduğu için farklı bağlantı teknolojilerine sahip taban klemensleri ve fişler kombine edilebilir.

Güvenli arayüzler

Arayüzler modülerliğin bir şartıdır. Örneğin iki makine arasında arabirim görevi yapan geçmeli konnektör, bir bağlantı  arayüzüdür. Makinenin son montajı yapılırken, geçmeli konnektörün her zaman doğru taban klemensine takılı olmasını sağlamak için çok sayıda etiket seçeneği mevcuttur. Herbir pin etiketlenebildiği gibi fiş üzerindeki iki kanal da grup etiketlemesi için kullanılabilir. Teknik ve güvenlik açısından kodlama seçenekleri daha da önemlidir: Kırmızı renkli kodlama pini yardımıyla, taban klemensleri ve geçmeli konnektörler hatalı bağlantıların önüne geçecek şekilde bağlanabilirler. Fiş-soketli topraklama klemenslerinin PE kontağı ilk olarak devreye girip son olarak devreden çıkmak sureti ile ilave güvenlik sağlar.

Geçmeli yapıya rağmen yer tasarrufu sağlanır

Geçmeli modüler klemenslerle üretim sürelerine ek olarak yer ihtiyacı da azaltılabilir. PT 1.5/S Combi geçmeli konnektörleri yalnız 3.5 mm genişliğe sahiptir. Böylece dar
alanlarda bile 1.5 mm² ye kadar sinyal kablolaması yüksek yoğunlukta yapılabilmektedir.

Taban klemenslerinden başka, yatay kablo bağlantılı soketler de mevcuttur. Bu geçmeli konnektörler alçak yapıları sayesinde makinenin operatör panelinde kullanılabilir. Operatör panellerinde yer çok sınırlıdır ancak pushbutonların, acil duruş butonlarının veya ekran muhafazasının bağlantı noktaları operatör panelini daraltsa da, 3 cm yükseklikteki PPC 1.5/S soketler için yer bulunabilir. Bu sayede makine ve operatör
paneli birbirlerine hızlı ve kolay şekilde bağlanabilir.

Sonuç

Push-in teknolojili geçmeli modüler klemensler 0.14 – 10 mm² kesit aralığındaki sinyal ve güç kablolamasında entegre bir yaklaşım sağlar. Kolay ve alet kullanmadan bağlanabilen klemensler sayesinde montaj süreleri ciddi ölçüde kısalır. Ayrıca fiş-soketli klemenslerle ara geçişler kolayca yapılabildiği için modüler makine konseptine uygulanabilir.

Ayrıntılı Bilgi İçin:

https://www.phoenixcontact.com/tr-tr/urunler/klemensler/gecmeli-klemensler

 

Yüksek Sinyal Güvenilirliği ve Parazit Engelleme

From |

Aletsiz tek elle kullanım için ekranlama klemensleri

Ekranlama klemenslerine giderek artan talepler için daha kompakt ve kullanıcı dostu yaylı kelepçe teknolojisi. Phoenix Contact’ın yeni SCC serisi ekranlama klemensleri artık aletsiz tek elle çalışmayı mümkün kılıyor. Sıkıştırma kolu sayesinde, iletken zahmetsizce yerleştirilebilir ve fiziksel çaba sarf etmeden temas yayı tarafından kelepçelenebilir.

Dijital dönüşümün birçok yönü var: IIoT (Industrial Internet of Things), SPE (Single Pair Ethernet), APL (Advanced Physical Layer), TSN (Time Sensitive Network) ve 5G kullanımları günden güne yaygınlaşıyor. İletim hızları artıyor, protokoller daha karmaşık hale geliyor ve sinyal sayısı da bu oranda artıyor. Ek olarak, WLAN, Bluetooth ve hücresel teknoloji de endüstriyel uygulamalarda giderek daha önemli bir rol oynamaktadır.

Bir dizi standart ile EMC tanımı

Daha fazla sistem güvenliği ve daha yüksek üretim kalitesi için, anahtarlama durumları, sıcaklıklar ve basınç değerleri gibi giderek daha fazla sinyal, kontrol bilgisayarlarının kapalı döngü kontrol devrelerine entegre edilmektedir. Tüm bunlar, sistemlerin karmaşıklığını ve parazite karşı duyarlılıklarını arttırır.

Bu nedenle, IEC 61000 serisi standartlar, endüstriyel ve bina teknolojisi uygulamaları için elektromanyetik uyumluluğu (EMC) tanımlayarak, izin verilen elektromanyetik girişim seviyesini sınırlar. EMC, cihazların ve sistemlerin elektromanyetik bir ortamda diğer cihaz ve sistemlere müdahale etmeden tatmin edici bir şekilde çalışabilme yeteneğini tanımlar.

Giden parazit (verici prensibi) ve gelen parazit (anten prensibi) arasında bir ayrım yapılır. Giden parazit durumunda, daha yüksek emisyon seviyesine sahip tipik parazit kaynakları, daha yüksek akımlar taşıyan kabloları, anahtarlanmış endüktif yükleri veya tüm frekans dönüştürücüleri içerir. Gelen parazite gelince, robot eksenlerinin artımlı kodlayıcıları, akım döngülerinde ölçülen değer iletimi ve veri kabloları, bu tür parazitlere duyarlı bileşenlerin sadece birkaç örneğidir.

Paraziti güvenli bir şekilde boşaltma

Yıkıcı etki – karışım (interference) – çeşitli şekillerde ortaya çıkar. Birincisi, örneğin iki devrenin toprak dönüş hatlarının ortak kullanımı yoluyla galvanik bağlantı ile oluşur. İkincisi, alternatif voltaj taşıyan iki paralel sinyal hattının elektrik alanlarından etkilenen kapasitif bağlantısından oluşur. Üçüncüsü, bunun tam tersi yönündeki durumdur, yani alternatif akım taşıyan iki paralel kablo arasındaki elektromanyetik bağlantıdır. Dördüncü tip ise, yüksek frekanslı sinyaller nedeniyle doğrudan, elektromanyetik karışım ve frekansa bağlı olarak harmonik anten uzunluklarının özellikleridir. Bu karışım, gelen ve giden paraziti en aza indirmek için, EMC ile ilgili normatif düzenlemelere uygun olarak mümkün olan en iyi şekilde zayıflatılmalıdır. İki, üç ve dördüncü tip karışımlar için bu genellikle ekranlama yoluyla sağlanır – bu da korumalı kabloların da kullanılması gerektiği anlamına gelir.

Bu elektromanyetik karışımın, kablonun kontrol kabinine girdiği noktada da yakalanmasını sağlamak için, kablo kelepçelerinin mümkün olduğunca fazlası, panonun toprak potansiyeline mümkün olan en düşük empedansla bağlanmalıdır. Phoenix Contact’ın yeni SCC ekranlama klemens (ekranlama kelepçesi olarak da tanımlanır) serisinin sunduğu tam da bu tür etkili bir korumadır.

Tek elle kurulum zaman kazandırır

Tek elle kurulum, bağlantı kablosunun ve ekranlama klemensinin tek bir adımda güvenli ve doğru bir şekilde monte edilebileceği anlamına gelir. Hiçbir alete gerek yoktur ve
ekstra kurulum alanına da gerek yoktur, çünkü ekran klemensi manuel olarak – güvenli bir şekilde kapatılır. Kelepçe sadece 3,5 mm bıçak genişliğine sahip bir tornavida kullanılarak serbest bırakılır. Bu prensip, kablo ekranlamasının yanlışlıkla serbest bırakılmasını önler. Kablo dış çapı 2 mm ila 20 mm arasında değişen 4 farklı SCC modeli mevcuttur.

Temas yayının özel geometrisi, örgülü kablo ekranını merkezler ve mümkün olan en geniş yüzey alanının bağlanmasını sağlar. Örgülü ekranın en az yüzde 75’i her zaman temas halinde olur ve elektromanyetik girişimin etkili bir şekilde azaltılmasını sağlar.

Kabloların veya ekranın tipik ezilme etkileri, yay teknolojisi sayesinde telafi edilir. Bu prensip, sürekli ve yüksek temas kalitesi sağlar. Ekranlama klemenslerinin yay kuvveti de iç iletkenlere zarar gelmesini önleyecek şekilde ayarlanmıştır.

Yüksek titreşimli ortamlarda bile, ekranlama klemensi nötr bara için herhangi bir kısıtlama olmaksızın kullanılabilir. Yay tarafından uygulanan kalıcı basınç ve özel
kilitleme mekanizması sayesinde, kelepçe, daha yoğun çökme durumunda bile, örgülü ekran ile bara arasında her zaman güvenli ve düşük empedanslı bir bağlantı kurar. Bu nedenle SCC serisi, EN 50155 standardının yüksek şok ve titreşim gereksinimlerini de karşılamaktadır. Bu, SCC ekranlama klemenslerinin demiryolu teknolojisinde hem sinyal hem de demiryolu taşıtları uygulamalarında sorunsuz bir şekilde kullanılabileceği anlamına gelir.

Kendisi küçük, etkisi büyük…

Montaj plakasına veya bir adaptör kullanılarak 35 mm DIN rayına doğrudan montaj için daha fazla ekranlama klemensi versiyonu mevcuttur. Ayak geometrisinin özel tasarımı sayesinde, DIN ray versiyonu tıpkı bir uç braketi gibi mekanik ve güvenli bir şekilde
devreye girer. Tutturulduğunda, bu versiyon elektriksel olarak DIN rayının yüzeyindeki yaşlanmanın neden olduğu oksit tabakalarına nüfuz eder ve düşük temas direncine
neden olur.

Genel olarak, SCC serisi için ölçülen temas direnci, yüksek seviye parazit sönümleme sağlamak için çok düşük empedanslıdır. Nötr bara ile temas genellikle 1 mOhm’dan
(miliohm) azdır. Sonuç olarak, gelen karışım(interference) önemli ölçüde azalır.

Agresif çevresel etkilere karşı koruma için, ekranlama klemensleri korozyona dayanıklı bir kalay-nikel alaşımı ile kaplanmıştır. Bu koruma, IEC 60068-2-11 uyarınca tuz püskürtme testi ile doğrulanmıştır. Ekranlama klemensi, iletkenlerin açıkça tanımlanabilmesi için bir işaretleme alanına sahiptir. Kablo numarasını veya kontrol kabini atamasını gösteren etiket buraya iliştirilmiştir. Etiketleri oluşturmak için Phoenix Contact’ın THERMOMARK gibi bir termal transfer yazıcısı kullanılabilir. Aynı zamanda aside ve UV’ye dayanıklı olan kendinden yapışkanlı ve çizilmeye dayanıklı EML etiketleri burada iyi bir seçenektir.

Özet: SCC ekranlama klemensleri: Optimum ekranlama – kolay montaj

Phoenix Contact’ın SCC serisi ekranlama klemensleri, örgülü kalkanın düşük temas
direnci ile aletsiz bağlanmasını sağlar. Yay teknolojisi, kolay kurulum sırasında
elektromanyetik parazitin güvenli bir şekilde azaltılmasını, titreşime dayanıklı teması ve güvenilir korozyon korumasını destekler. Zahmetsiz tek elle kurulum, güvenilir ve zaman kazandıran kalkan bağlantısının avantajını sunarken aynı zamanda gereken kurulum alanını da azaltır. Geniş markalama alanları, hassas iletken atamasını sağlar.

SCC serisi ekranlama klemensleri

Ana özellikleri:

  • Dört klemens versiyonu
  • Üç montaj tipi
  • Sıkıştırma aralığı-dış kablo çapı: 2 mm ila 20 mm
  • Titreşime dayanıklı
  • Zorlu çalışma koşullarında korozyon koruması
  • Cömert markalama seçenekleri
  • Düşük temas direnci

Daha fazla bilgi için web sayfası linki:

Elektronik bileşenleri korumak için ekran bağlantı kelepçeleri | Phoenix Contact

Endüstriyel Tip Konnektörlerde Yenilikçi Bağlantının Adı ; Click-in

From |

Phoenix Contact olarak benimsediğimiz All Electric Society gelecek vizyonu;
yenilenebilir, sürdürülebilir ve uygun maliyetli enerjiye sahip bir dünyanın gelişmesine katkıda bulunmaktır.  Bunun başarmanın en önemli yolu kapsamlı altyapı, ağ
entegrasyonu ve otomasyondan geçmekte, bu da geleceğe yönelik ara yüz ve
kablolama ihtiyacını gündeme getirmektedir. Tüm bu talepleri göz önünde bulundurarak geliştirmiş olduğumuz Click-in serisi iç kontaklarla montaj verimliliğini arttırarak çözümlerimize bir yenisini daha ekledik.

Vida bağlantısının getirmiş olduğu tüm zorlukları ortadan kaldırdığımız çözümümüze
biraz daha yakından bakalım :

Klasik bir vida bağlantılı kontak seçmeniz durumunda kabloların ilgili kontağa, sonrasında da kontağın muhafazaya takılmasından takip eden tüm aşamalara kadar,
sahada kullanıcının el aletine, bunu da gerçekleştirmek için zaman ve güce gereksinimi söz konusudur. Elbette hızlı olmak istenirken verim düşecek, zamanla sıkılan vidalarda gevşemeler yaşanacaktır. Bunların önüne geçmek için el aletini ortadan kaldıran mevcut push-in bağlantılı kontaklarımıza Click-in kilitleme ekledik ve işi oldukça basitleştirdik.

Kontak üzerinde bulunan PE bağlantısı için sunulan pinler dahil istinasız tüm bağlantılar push in bağlantı olarak tasarlanmış, kontak kenarlarında muhafazaya montaj için
bulunan vidalar da Click-in kilitleme sistemi ile geliştirilerek el aleti kullanımı tamamen ortadan kaldırılmıştır. 10 kutuplu standart bir kontak için düşünecek olursak, kontağa PE dahil tüm kabloların montajı ve kontağın muhafaza yerleştirilmesi standart bir akışta yaklaşık 20 saniye sürmektedir. Bu işlemi standart vida bağlantılı bir ürünle yapmak
isterseniz yaklaşık süre 2 dakikayı bulacak ve tekrarlanacak diğer işlemler kol kasının hızını yitirmesi sebebi ile verimini yitireceği için süre artacak ve gevşemeler meydana gelecektir.

B6’dan B48 muhafaza çeşidine kadar toplamda tek muhafazada 48 kutba ihtiyaç olunan uygulamalarda tercih edebileceğiniz Click-in serisi kontakları mevcut sistemlerinizde hiçbir değişiklik yapmaya gerek duymadan sadece iç kontağı değiştirerek standart muhafazalarla kullanabilirsiniz. STANDART metal, EVO metal, plastik olan muhafazalarla birlikte kullanılabilir. ADVANCE serisi muhafaza kullanan veya tercih edecekler, Click-in kilitlemeli ürünü yeni flanşlarla tercih etmelidir.

Standart HC-B serisi kontakların yeni Click-in serisi kilitlemeli kontaklarla teknik olarak hiçbir farkı bulunmadığı için mevcut sistem revizyonuna kolaylıkla gidilebilir.

Tek Bakışta Avantajlar :

  • Yenilikçi Click-in kilitleme sistemi ile önemli ölçüde zaman kazandıran ve optimize edilmiş kullanım.
  • PE kontağı dahil push-in teknolojili aletsiz kablolama
  • PE bağlantısı, kontak muhafazaya takıldıktan sonra da arkadan yapılabilir.
  • Tek kollu robotla kurulum ve kablolama sürecini otomatikleştirme imkanı
  • Vidasız tasarım, kolay bakım, şok ve titreşim dayanımı

Siz de ürünlerimiz hakkında detaylı bilgi almak isterseniz bizimle iletişime geçebilir veya aşağıdaki linkten ürün ailesine ulaşabilirsiniz.

⁣HEAVYCON “Klik” kontak ara parçaları | PHOENIX CONTACT

Please accept statistics, marketing cookies to watch this video.

Elektrikli araçların şarj edilmesi için akıllı güç elektronikleri

From |

“Şarj işlemi oldukça hızlı olabilir”

Elektromobilite hayatımızın giderek daha önemli bir parçası haline geliyor. Bu durum, şarj altyapısı için güç elektroniğinin de gömülü olduğu akıllı şebeke çözümlerinin gelişimiyle ayrılmaz şekilde bağlantılıdır. Charx güç modülleri ile Phoenix Contact,
elektrikli araçların şarj edilmesi için talebi her zaman karşılayabilen bir çözüm sunuyor.

CO2 azaltımı ve belirli limitlere uyum gibi konular şimdi hiç olmadığı kadar günceldir. Bunlar, All Electric Society’nin vizyonuyla yakından bağlantılı olup, rejeneratif olarak üretilen elektrik enerjisinin, yeterli miktarlarda ve tamamen ekonomik şekilde birincil ana enerji formu olarak dünya çapında mevcut olduğu bir dünyayı tanımlar. Elektrikle çalışan araçlar ve akıllı şarj altyapısı dahil olmak üzere tüm ekonomi ve altyapı sektörlerinin kapsamlı elektrifikasyonu, network’e entegrasyonu ve otomasyonu bu dünyanın temelini oluşturur.

Hareket halinde şarj için, yüksek şarj gücünün sağlanması ve dolayısıyla kısa şarj sürelerinin elde edilmesi elektromobilitenin bir bütün olarak kabul edilmesi için belirleyici öneme sahiptir.

Hareket halinde şarj için, yüksek şarj gücünün sağlanması ve dolayısıyla kısa şarj sürelerinin elde edilmesi elektromobilitenin bir bütün olarak kabul edilmesi için belirleyici öneme sahiptir.

Elektrikli araç sayısı arttıkça şarj için gerekli enerji talebi de artıyor. Mobilite ve enerji sektörlerinin, enerjinin temiz ve talebe dayalı üretimi, depolanması ve dağıtımını sağlamak için akıllıca birleştirilmesi gerekiyor. Günün saatine ve haftanın gününe bağlı olarak dinlenme dönemlerinin yanı sıra enerji temini için daha yüksek talep dönemleri olacağı dikkate alınmalıdır. Artan elektromobilite temelde ek bir talep anlamına gelir; bu bağlamda hem enerji üretimi hem de akıllı enerji dağıtımı konuları ele alınmalıdır.

Almanya’daki enerji dağıtım şebekelerine bakarsak, bugün orta gerilim seviyesinde şalt sistemine ring main unit’lerle bağlı ring şebekelerimiz vardır. Özellikle alçak gerilim ve muhtemelen orta gerilim dağıtımında da mevcut teknik donanımla zaten sınırlarımıza ulaşmış durumdayız. Bu nedenle, yaygınlaştırılacak akıllı enerji şebekelerinde
elektromobilite ve buna bağlı şarj süreçlerinin dikkate alınması da çok önemlidir. Sağlanan gücün izlenmesi veya mevcut ve gerekli gücün oranını haritalayan şarj süresi programlarının kullanılması gibi yollarla, gerekli kapasitenin her zaman kullanılabilir hale getirilmesi sağlanmalıdır.

Yenilenebilir enerji kaynakları entegre edildiğinde enerji dağıtım şebekelerinin
gereksinimleri daha da karmaşık hale gelmektedir. Bunlar, kaynağa bağlı olarak
belirlenemeyen miktarda enerji sağlayan artan sayıda güneş veya rüzgâr enerjisi parkını içerir – rüzgâr farklı güçlerde eser, güneş her zaman parlamaz…

Şarj altyapısının mevcut enerji şebekelerine entegrasyonu

 Tüm yenilenebilir enerji kaynaklarını entegre eden çalışan bir şarj altyapısı, elektrikli araç pazarının hızla gelişmeye devam etmesi için temel ön koşuldur. Burada belirtilen gerekli enerjinin sunulabilmesini sağlamak için, fazla enerjiyi depolayan ve herhangi bir zamanda talep üzerine kullanıma sunan pil depolarının kurulması gibi mevcut tedarik ağına destekleyici önlemler gereklidir. Ayrıca elektrikli araçların her an şarj edilmesi için mümkün olan maksimum gücü sağlayabilecek güçlü bir şarj teknolojisine ihtiyaç duyulur.

Phoenix Contact’ın güçlü Charx güç çözümü, hem şarj istasyonuna montaj için şarj modüllerini, hem de megawatt seviyesinde şarj parklarını beslemek için tüm sistem panolarını içerir.

Şarj istasyonu için Charx power güç modülleri

 Charx power güç modülleri, elektrikli araçların Yüksek Güçlü Şarjına (HPC) kadar olan DC şarj teknolojisini kurmak için idealdir. 19″ teknolojisi ile üretilmiştir ve bu nedenle herhangi bir standart 19″ pano montajına uygundur. Son dönemde pazara sunulan güç tipleri, 1000 VDC maksimum çıkış gerilimine sahip 30 kW AC/DC modülü ve 30 kW DC/DC modülüdür. Bu modüller esas olarak birçok durumda ek bir transformatörü gereksiz kılan dahili galvanik izolasyonlarıyla öne çıkar. Ayrıca modüller, emisyon sınıfı B ile uyumlu olmaları ve dolayısıyla kentsel ortamlarda da kullanılabilmeleri ile karakterize edilir. Bu modüller alışveriş merkezlerinde veya evlerde kullanılmak istendiğinde, bu önemli bir gerekliliktir. Ayrıca 30 KW AC/DC modülü, 380 V ve 32 A ile geleneksel 3 fazlı bağlantıda kullanılabilir.

Enerji depolama üniteleri ile birlikte Charx DC/DC dönüştürücüler şebeke gücünün yetersiz olması durumunda şarj istasyonlarının beslenmesini sağlar.

Enerji depolama üniteleri ile birlikte Charx DC/DC dönüştürücüler şebeke gücünün yetersiz olması durumunda şarj istasyonlarının beslenmesini sağlar.

 

Çift yönlü CHARX güç modülleri, pik yükler sırasında şebekenin desteklenmesini sağlar

Çift yönlü CHARX güç modülleri, pik yükler sırasında şebekenin desteklenmesini sağlar

Modüller kademelidir ve 360 kW çıkışa kadar bir şarj çözümü oluşturmak için 19″
kontrol panosunda birleştirilebilir. Phoenix Contact tarafından geliştirilen modern bağlantı teknolojisi hızlı ve güvenli kablolama sağlar. Modüller fanlarla donatıldığından çoğu durumda ek fan veya klima ünitelerinin kurulmasına gerek kalmaz. Phoenix Contact’ın sunduğu tüm modüller aynı güç karakteristiğine sahiptir. Cihazlar çalışma sırasında şarj gücünü daima sabit tutar. Phoenix Contact, 2020’den beri bu tip için özel olarak tasarlanmış, panoya monte edilmiş 87,5 kW’lık modüllerle bir şarj çözümü sunmaktadır. Bu modüller %97’nin üzerinde verimliliğe sahiptir ve 920 V çıkış gerilimi ile HPC şarj için idealdir. Bu yüksek verimlilik, diğerlerinin yanı sıra, modül içinde kayıplı galvanik izolasyondan vazgeçilerek elde edilir. Ancak bu, güvenlik nedenleriyle galvanik izolasyonun şebeke yönündeki bir trafo aracılığıyla sağlanması gerektiği anlamına gelir. Yakınlarda bir orta gerilim şalt cihazı varsa bu bir orta gerilim trafosu olabilir. Burada ayrıca, montajlı modüllere sahip bu kontrol panosunun sadece IP 20 koruması ile tasarlandığına ve bu nedenle kapalı bir ortama monte edilmesi gerektiğine dikkat edilmelidir. Bir trafo merkezinin yeniden yapılması gerektiğinde, gerekirse planlanan şarj istasyonuna uygun başka bir çözüm bulmak için bir maliyet/fayda analizi yapılmalıdır.

87,5 kW’lık modüller de kademelendirilebilir ve ilgili kontrol panosuna 350 kW’a kadar şarj gücüne sahip 4 modül kurulabilir. Maksimum 35 adet 87,5 kW modül paralel bağlanabilir, böylece 3 MW’a kadar şarj gücü elde edilir. Bu büyüklükte bir güç, diğer şeylerin yanı sıra MW seviyesinde enerji depolama kapasitesini şarj etmek için gereklidir.

Ayrıca 87,5 kW’lık modüller enerji depolama ünitelerinden gelen enerjinin, gerektiğinde şebekeye geri verilmesini sağlar. Orijinal şarj işlevine ek olarak bu çift yönlü özellik,
enerji şebekesindeki pik yükleri dengelemeyi mümkün kılar; bu işleme “pik tıraşlaması” adı verilir.

19" teknolojili CHARX güç güç modülleri ile eksiksiz bir DC şarj istasyonu kurulumu.

19″ teknolojili CHARX güç güç modülleri ile eksiksiz bir DC şarj istasyonu kurulumu.

Charx Power modüllerinin uygulama alanları çok çeşitlidir. Her şeyden önce elektrikli araçlar için şarj istasyonlarında kullanılırlar. Bununla birlikte, şantiyelerde kullanım için gerekli olan mobil pil depolarının şarj edilmesi veya endüstriyel DC beslemesi için gelişen pazarlar gibi uygulamalar da mümkündür.

Charx – E-mobilite şarj altyapısı için her şey

Phoenix Contact’tan Charx, yüksek performanslı şarj altyapısı kurmak için kapsamlı bir ürün yelpazesi içerir: Burada sunulan DC güç elektroniği Charx power’a ek olarak Phoenix Contact, CCS şarj kablosundan şarj yönetim çözümüne kadar eksiksiz bir
koordineli şarj teknolojisi portföyü sunmaktadır. Ayrıca, AC duvar kutusundan HPC hızlı şarj istasyonuna kadar şarj çözümünün tasarımı ve planlaması için destek sağlıyoruz.

Daha fazla bilgi için

www.phoenixcontact.com/charx-power

Bina Otomasyonunda Elektromobilite

From |

E-mobilite bina IoT’sinin bir parçası haline geliyor

Otomasyonlu endüstriyel binalarda, besleme ve yükler birbirine bağlı olduğundan bina yöneticisi elektriği düşük fiyatla satın almalı ve bunu bağlı şebekedeki tüm yüklere sağlamalıdır. Phoenix Contact Electronics, Bad Pyrmont’ta Charx Manage şarj yönetimi yazılımının bina yönetimine nasıl avantajlı şekilde entegre edilebileceğini gösteriyor.

Kullanışlı, kolay kontrol ve yönetim – Charx manage şarj yönetim yazılımı bina ve enerji yönetim sistemine kolayca entegre edilebilir.

Aşağı Saksonya Bad Pyrmont’ta bulunan Phoenix Contact Electronics tesisinin yöneticisi Frank Schröder “Bina otomasyonu tesis yönetiminin kalbidir. Tüm konular teknik odada toplanıyor” diyor. Schröder’in görevleri arasında, üç vardiyalı operasyonda üretim
tesislerini içeren şirket lokasyonunun enerji temini yer alıyor. Aynı zamanda, elektrikli ve hibrit araçların bağlantısından da sorumlu olan Schröder, “Bad Pyrmont’taki tesisimiz 1.500’den fazla çalışanı olan dört binadan oluşuyor ve elektriğimizin yüzde 60’ını şirket içi kojenerasyon tesisimizde üretiyoruz” diyor. Atık ısıyı binaları ısıtmak ve proseste soğutma gerçekleştirmek için kullandıklarını belirten Schröder devamla şunları söylüyor:”Bunu sprinkler tankında saklıyoruz, binaları soğutmak için kullanıyoruz ve üretime soğutma suyu sağlıyoruz. Çatıda bir PV sistemi ve elektrik depolama sistemi kullanıyoruz.” Bütün bunlar, birçok farklı etkileşim faktörü olan oldukça karmaşık bir
network oluşturuyor.

“Modern bina yönetimi tesis yönetiminin geleceğidir” diyen Phoenix Contact’ın Bad Pyrmont yöneticisi Frank Schröder, elektrikli araçlar da dahil olmak üzere tüm verilerin, mesajların ve çalışma durumlarının haritalanabileceği bir platform olarak bina yönetimi yazılımı Emalytics’i kullanıyor.

Nesnelerin İnterneti’nin sunduğu imkânlar

Teknoloji sahasının enerji ihtiyacının optimum düzeyde karşılanmasının, tüm işlevsel süreçlerin akıllıca yönetilmesini gerektirdiğini belirten Schröder “IoT (Nesnelerin İnterneti) ve akıllı bina otomasyonu arasındaki etkileşim bu optimizasyonu mümkün kılan şeydir” diyor.

Bir sanayi tesisinde, ısıtma pompasından asansöre, hatta kahve makinesine kadar tüm yükler enerji yönetim sistemine dahil edilmelidir. Schröder, “Tesisteki enerji akışını
verimli şekilde yönetebilmemizin tek yolu bu olup, sürekli olarak yenilenebilir
kaynaklardan üretilen elektriğe bağlıdır” diyor. Bad Pyrmont lokasyonunda elektrikli şirket araçları ve çalışanların elektrikli araçları için giderek daha fazla şarj istasyonu şirket altyapısına entegre ediliyor. Schröder bu konudaki çalışmalarını şöyle özetliyor: “Dokuz şarj noktasıyla şu anda yaklaşık 40 araçlık filomuzu besliyoruz ve trend keskin bir şekilde yükseliyor. En yeni elektrikli modeller ve özellikle geleceğin modelleri daha uzun menziller için tasarlanıyor, bu nedenle sürekli şarj edilmeleri gerekmiyor. Yine de tüm araçları, kullanıcıları ve şarj noktalarını bina yönetim sistemimize esnek şekilde
entegre edebilmeliyiz.”

Kullanımı kolay: Şarj yönetim yazılımı Charx manage endüstriyel binalar ve şarj noktaları arasındaki etkileşimi optimize eder.

Verinin gücü

Tesis yöneticisi, tesisin enerji akışını optimize etmek için elektrikli araçlar ve binalar arasında paylaşılan verileri kullanabilir. Elektrikli araçlar bu nedenle yenilenebilir
kaynaklardan üretilen enerji için tampon olarak da kullanılır. Bu araçlar, iş seyahati için rezerve edilmemiş filo araçları veya iş günü sonuna kadar eve dönüş için şarj edilmesi gerekmeyen çalışan araçları gibi diğer yüklerden de beslenebilmektedir. Şarj süreçlerinden toplanan enerji verileri, Alman Yenilenebilir Enerji Kaynakları Yasası uyarınca toplam elektrik enerjisi tüketimini belirlemek için de kullanılır ve işverenin çalışan ve ücretlendirme süreci başına finansal avantaj oluşturmasına yardımcı olur. Bunun için her şarj noktasındaki şarj süreçleri her kullanıcı için tam olarak
kaydedilmelidir. Bu verileri daha önce toplamadıklarını belirten Schröder, bir enerji yönetim sisteminin standart işlevleri için bunun gerekli olmadığını söylüyor.

Phoenix Contact Electronics, bina otomasyonu için şirket içinde geliştirilen bir bina yönetim sistemi olan Emalytics yazılım çözümüne güveniyor. Elektromobilite ile ilgili ek işlevler, tüm ortak standart arayüzlere sahip olan şarj yönetim yazılımı Charx manage yardımıyla entegre edilmiştir. Charx manage sayesinde mevcut bina ve IT altyapısına yönelik karmaşık uyarlamalara artık ihtiyaç duyulmuyor.

Şek. 4 Şarj ve yük yönetimi için ölçeklenebilir yazılım çözümü: Charx manage 50’ye kadar şarj noktasını kontrol eder ve çalışmalarını optimize eder.

İyileştirilmiş teknik özelliklerle kullanıcı konforu

Schröder, durumu kullanıcının bakış açısıyla değerlendirdiğinde “Elektrikli bir otomobil sürücüsü olarak arka planda teknoloji ile uğraşmak istemiyorum. Sadece hedefime olabildiğince konforlu ve güvenli şekilde ulaşmak istiyorum” diyor ve ekliyor: “Sürücü, Charx manage ile hızlı bir kimlik doğrulamasından sonra, örneğin RFID kartı ile şarj sürecini başlatır. Enerji tüketimi, yönetim sistemine bağlı olmaksızın arka planda kullanıcıya atanır.”

Öte yandan bir bina yöneticisinin bakış açısı ise her şeyden önce teknik olmak zorundadır. Her şarj istasyonunun bir binaya veya altyapıya atandığını belirten Schröder “Sistemler arasındaki haberleşme hedef odaklı enerji kullanımı için önemli bir araçtır” diyor. Örneğin, bina yönetim sistemi havalandırma veya iklimlendirme sistemini kontrol ettiği gibi, her şarj noktasının veya tüm şarj parkının enerji akışını da kontrol edebilir. Bina yöneticisinin, çatıda bir kojenerasyon ünitesi ve PV sistemi ile kendi elektriğini üretmesi, dışarıdan enerji satın alma ihtiyacını önemli ölçüde azaltır ve bu da işletme maliyetleri üzerinde net bir etkiye sahiptir.

Enerjiyi bina network’ünde akıllıca dağıtın: Tüm üretim ve tüketim verilerinin izlenmesi ve analizi enerjinin planlanabilir, talep odaklı temini ve dağıtımını mümkün kılar. Böylelikle işletmeyi korur ve kayıpları en aza indirir.

Araç ve bina arasında dinamik paylaşım

Schröder, “Elbette, bina network’ünde enerji tüketiminin daha yüksek olduğu yoğun
zamanlar vardır. Bu tür durumlarda şarj istasyonlarının enerji beslemesi azalır veya gerekirse geçici olarak askıya alınır” diyor. Charx manage yazılımı daha sonra bina yönetim sistemi Emalytics’ten mevcut maksimum şarj gücü değerini alır. Bu değeri
kullanarak, şarj yönetimi yazılımı, tek, iki veya üç fazlı elektrikli araçların bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, optimize edilmiş enerji ile her şarj noktasını kontrol eder. Bu, her şarj noktasını bina IoT’sine entegre eder.

Schröder, “En ideali, aracımın kendisi, onu ne zaman ve nereye sürmek istediğimi ve hem benim için hem de yeniden şarj için en uygun zamanı bilmeli. Şarj yönetim yazılımı da bütün bu dileklerimi yerine getiriyor” diyor. Şirket tesislerine dağıtılan bireysel şarj noktaları, çalışanların iş günü sonunda evlerine gidebilecekleri veya bir sonraki iş gezisi için şirket arabalarının tam şarjlı olarak hazır bulunabileceği şekilde mevcut enerji tüketimine göre ayarlanabilir.

Özet

Schröder, bina IoT’si için bileşen üreticilerine yönelik talebini şöyle özetliyor: “Entegre şarj yönetimi yazılımına sahip bir bina yönetim sistemi düzgün çalışmalı ve kullanımı
kolay olmalıdır. Şarj istasyonundaki kullanıcı, karmaşıklığı fark etmemelidir. Ek olarak, elektromobiliteyi bina otomasyonuna entegre etmenin tesis yönetimi için gerçek bir katma değeri olmalıdır.” Phoenix Contact’ın Charx Manage şarj yönetimi yazılımı, sezgisel kullanımı ve uygun kontrolü ile Bad Pyrmont’taki Phoenix Contact Electronics örneğinde olduğu gibi hem kullanıcının hem de tesis yöneticisinin taleplerini karşılıyor.

Charx manage – bina yönetim sistemine akıllı bağlantı

Ölçeklenebilir yazılım çözümü Charx manage, elektrikli araç sürücüsü, şarj parkı operatörü, bina yönetim sistemi ve arka uç sağlayıcı arasındaki arayüzdür:

• Phoenix Contact’ın Emalytics yazılımı ile şarj parkınız sorunsuz şekilde bina yönetimine entegre edilir. REST arayüzü, şarj istasyonlarının durumu ve özellikleri için esnek kontrolün yanı sıra yüksek şeffaflık sağlar.
• Mobil enerji depolama sistemleri olarak işlev gören elektrikli araçlar, bina network’ündeki yüksek maliyetli pik yüklerin önlenmesine yardımcı olabilir.
• Araçtan şebekeye ve araçtan binaya çözümler kolaylıkla entegre edilir.
• Emalytics’e alternatif olarak, Charx manage diğer bina sistemlerine de bağlanabilir. Dinamik şarj akımı sınırlaması daha sonra anahtarlama veya analog aktüatörler kullanılarak I/O’lar aracılığıyla gerçekleştirilir.

Daha fazla bilgi için
www.phoenicontact.com/charx-manage