E-mobilite bina IoT’sinin bir parçası haline geliyor
Otomasyonlu endüstriyel binalarda, besleme ve yükler birbirine bağlı olduğundan bina yöneticisi elektriği düşük fiyatla satın almalı ve bunu bağlı şebekedeki tüm yüklere sağlamalıdır. Phoenix Contact Electronics, Bad Pyrmont’ta Charx Manage şarj yönetimi yazılımının bina yönetimine nasıl avantajlı şekilde entegre edilebileceğini gösteriyor.
Aşağı Saksonya Bad Pyrmont’ta bulunan Phoenix Contact Electronics tesisinin yöneticisi Frank Schröder “Bina otomasyonu tesis yönetiminin kalbidir. Tüm konular teknik odada toplanıyor” diyor. Schröder’in görevleri arasında, üç vardiyalı operasyonda üretim
tesislerini içeren şirket lokasyonunun enerji temini yer alıyor. Aynı zamanda, elektrikli ve hibrit araçların bağlantısından da sorumlu olan Schröder, “Bad Pyrmont’taki tesisimiz 1.500’den fazla çalışanı olan dört binadan oluşuyor ve elektriğimizin yüzde 60’ını şirket içi kojenerasyon tesisimizde üretiyoruz” diyor. Atık ısıyı binaları ısıtmak ve proseste soğutma gerçekleştirmek için kullandıklarını belirten Schröder devamla şunları söylüyor:”Bunu sprinkler tankında saklıyoruz, binaları soğutmak için kullanıyoruz ve üretime soğutma suyu sağlıyoruz. Çatıda bir PV sistemi ve elektrik depolama sistemi kullanıyoruz.” Bütün bunlar, birçok farklı etkileşim faktörü olan oldukça karmaşık bir
network oluşturuyor.
Nesnelerin İnterneti’nin sunduğu imkânlar
Teknoloji sahasının enerji ihtiyacının optimum düzeyde karşılanmasının, tüm işlevsel süreçlerin akıllıca yönetilmesini gerektirdiğini belirten Schröder “IoT (Nesnelerin İnterneti) ve akıllı bina otomasyonu arasındaki etkileşim bu optimizasyonu mümkün kılan şeydir” diyor.
Bir sanayi tesisinde, ısıtma pompasından asansöre, hatta kahve makinesine kadar tüm yükler enerji yönetim sistemine dahil edilmelidir. Schröder, “Tesisteki enerji akışını
verimli şekilde yönetebilmemizin tek yolu bu olup, sürekli olarak yenilenebilir
kaynaklardan üretilen elektriğe bağlıdır” diyor. Bad Pyrmont lokasyonunda elektrikli şirket araçları ve çalışanların elektrikli araçları için giderek daha fazla şarj istasyonu şirket altyapısına entegre ediliyor. Schröder bu konudaki çalışmalarını şöyle özetliyor: “Dokuz şarj noktasıyla şu anda yaklaşık 40 araçlık filomuzu besliyoruz ve trend keskin bir şekilde yükseliyor. En yeni elektrikli modeller ve özellikle geleceğin modelleri daha uzun menziller için tasarlanıyor, bu nedenle sürekli şarj edilmeleri gerekmiyor. Yine de tüm araçları, kullanıcıları ve şarj noktalarını bina yönetim sistemimize esnek şekilde
entegre edebilmeliyiz.”
Verinin gücü
Tesis yöneticisi, tesisin enerji akışını optimize etmek için elektrikli araçlar ve binalar arasında paylaşılan verileri kullanabilir. Elektrikli araçlar bu nedenle yenilenebilir
kaynaklardan üretilen enerji için tampon olarak da kullanılır. Bu araçlar, iş seyahati için rezerve edilmemiş filo araçları veya iş günü sonuna kadar eve dönüş için şarj edilmesi gerekmeyen çalışan araçları gibi diğer yüklerden de beslenebilmektedir. Şarj süreçlerinden toplanan enerji verileri, Alman Yenilenebilir Enerji Kaynakları Yasası uyarınca toplam elektrik enerjisi tüketimini belirlemek için de kullanılır ve işverenin çalışan ve ücretlendirme süreci başına finansal avantaj oluşturmasına yardımcı olur. Bunun için her şarj noktasındaki şarj süreçleri her kullanıcı için tam olarak
kaydedilmelidir. Bu verileri daha önce toplamadıklarını belirten Schröder, bir enerji yönetim sisteminin standart işlevleri için bunun gerekli olmadığını söylüyor.
Phoenix Contact Electronics, bina otomasyonu için şirket içinde geliştirilen bir bina yönetim sistemi olan Emalytics yazılım çözümüne güveniyor. Elektromobilite ile ilgili ek işlevler, tüm ortak standart arayüzlere sahip olan şarj yönetim yazılımı Charx manage yardımıyla entegre edilmiştir. Charx manage sayesinde mevcut bina ve IT altyapısına yönelik karmaşık uyarlamalara artık ihtiyaç duyulmuyor.
İyileştirilmiş teknik özelliklerle kullanıcı konforu
Schröder, durumu kullanıcının bakış açısıyla değerlendirdiğinde “Elektrikli bir otomobil sürücüsü olarak arka planda teknoloji ile uğraşmak istemiyorum. Sadece hedefime olabildiğince konforlu ve güvenli şekilde ulaşmak istiyorum” diyor ve ekliyor: “Sürücü, Charx manage ile hızlı bir kimlik doğrulamasından sonra, örneğin RFID kartı ile şarj sürecini başlatır. Enerji tüketimi, yönetim sistemine bağlı olmaksızın arka planda kullanıcıya atanır.”
Öte yandan bir bina yöneticisinin bakış açısı ise her şeyden önce teknik olmak zorundadır. Her şarj istasyonunun bir binaya veya altyapıya atandığını belirten Schröder “Sistemler arasındaki haberleşme hedef odaklı enerji kullanımı için önemli bir araçtır” diyor. Örneğin, bina yönetim sistemi havalandırma veya iklimlendirme sistemini kontrol ettiği gibi, her şarj noktasının veya tüm şarj parkının enerji akışını da kontrol edebilir. Bina yöneticisinin, çatıda bir kojenerasyon ünitesi ve PV sistemi ile kendi elektriğini üretmesi, dışarıdan enerji satın alma ihtiyacını önemli ölçüde azaltır ve bu da işletme maliyetleri üzerinde net bir etkiye sahiptir.
Araç ve bina arasında dinamik paylaşım
Schröder, “Elbette, bina network’ünde enerji tüketiminin daha yüksek olduğu yoğun
zamanlar vardır. Bu tür durumlarda şarj istasyonlarının enerji beslemesi azalır veya gerekirse geçici olarak askıya alınır” diyor. Charx manage yazılımı daha sonra bina yönetim sistemi Emalytics’ten mevcut maksimum şarj gücü değerini alır. Bu değeri
kullanarak, şarj yönetimi yazılımı, tek, iki veya üç fazlı elektrikli araçların bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, optimize edilmiş enerji ile her şarj noktasını kontrol eder. Bu, her şarj noktasını bina IoT’sine entegre eder.
Schröder, “En ideali, aracımın kendisi, onu ne zaman ve nereye sürmek istediğimi ve hem benim için hem de yeniden şarj için en uygun zamanı bilmeli. Şarj yönetim yazılımı da bütün bu dileklerimi yerine getiriyor” diyor. Şirket tesislerine dağıtılan bireysel şarj noktaları, çalışanların iş günü sonunda evlerine gidebilecekleri veya bir sonraki iş gezisi için şirket arabalarının tam şarjlı olarak hazır bulunabileceği şekilde mevcut enerji tüketimine göre ayarlanabilir.
Özet
Schröder, bina IoT’si için bileşen üreticilerine yönelik talebini şöyle özetliyor: “Entegre şarj yönetimi yazılımına sahip bir bina yönetim sistemi düzgün çalışmalı ve kullanımı
kolay olmalıdır. Şarj istasyonundaki kullanıcı, karmaşıklığı fark etmemelidir. Ek olarak, elektromobiliteyi bina otomasyonuna entegre etmenin tesis yönetimi için gerçek bir katma değeri olmalıdır.” Phoenix Contact’ın Charx Manage şarj yönetimi yazılımı, sezgisel kullanımı ve uygun kontrolü ile Bad Pyrmont’taki Phoenix Contact Electronics örneğinde olduğu gibi hem kullanıcının hem de tesis yöneticisinin taleplerini karşılıyor.
Charx manage – bina yönetim sistemine akıllı bağlantı
Ölçeklenebilir yazılım çözümü Charx manage, elektrikli araç sürücüsü, şarj parkı operatörü, bina yönetim sistemi ve arka uç sağlayıcı arasındaki arayüzdür:
• Phoenix Contact’ın Emalytics yazılımı ile şarj parkınız sorunsuz şekilde bina yönetimine entegre edilir. REST arayüzü, şarj istasyonlarının durumu ve özellikleri için esnek kontrolün yanı sıra yüksek şeffaflık sağlar.
• Mobil enerji depolama sistemleri olarak işlev gören elektrikli araçlar, bina network’ündeki yüksek maliyetli pik yüklerin önlenmesine yardımcı olabilir.
• Araçtan şebekeye ve araçtan binaya çözümler kolaylıkla entegre edilir.
• Emalytics’e alternatif olarak, Charx manage diğer bina sistemlerine de bağlanabilir. Dinamik şarj akımı sınırlaması daha sonra anahtarlama veya analog aktüatörler kullanılarak I/O’lar aracılığıyla gerçekleştirilir.
Daha fazla bilgi için
www.phoenicontact.com/charx-manage